DİRİLİŞ ve O SELA !
Bugün 15 Eylül 2016 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin üzerinden tam 2 ay geçti. Bir gecede Türkiye yüzyıllık bir acıyı, öfkeyi, pişmanlığı yaşadı. Köprülerin kapatıldığına dair ilk KJ ekranlara düştükten sonra her geçen dakika millet ayklanmaya, yürümeye başladı tankların üzerine...
Ama hepsinin yüreğinde bir tedirginlik var, bir korku... Çünkü darbelerle bugüne gelmiş bir ülkenin vatandaşıydılar... Bun korku ve tedirginlik bir süre sürdü. TRT ekranlarında sarışın spikerin titrek bir ağızla okuduğu metin yüreklerdeki korkuyu zirveye çıkardı.
Sonra bir ses yayıldı Türkiye'nin dört bir yanına... Kimisi televizyonda dinledi o sesi, kimisi radyodan.."Milletimizi meydanlara davet ediyorum. Kesinlikle bu darbecilerin başarılı olacağına inanmıyorum. Bu gelişme silahlı kuvvetlerimizin içindeki bir azınlığın ne yazık ki kalkınma hareketidir. Ülkemizin birliği, beraberliğine yönelik bu harekete milletçe vereceğimiz cevapla bunlar bu cezayı alacaklardır. Bunun bedelini, yargı önünde çok ağır ödeyecekler..."
İşte tam o an yürekleri bir alev aldı. Birkaç dakika önce korkuyla atan kalplere cesaret geldi. Hendek Savaşı'nda at üstünde meydan okuyup 'aranızda bir adam yok mu karşıma çıkacak' diye kibirlenen kafirin karşısına dikilen Hz. Ali gibi halk o çağrıyla ayaklandı ve yürüdü...