Akşam'dan Sibel Ateş Yengin'in röportajı...
Şöyle biraz geçmişe gitsek... Nasıl bir aileye doğdun?
İzmir'de annem, babam, ablamdan oluşan çekirdek aileyle büyüdüm. Sevgi dolu, huzurlu, özgür ve demokrat yetiştirildim. Üzerimde hiç baskı kurulmadı fikirlerime saygılı bir ailede büyüdüm.
Evin sevilen kızı kimdi?
Babam için ablam evin ilk göz ağrısıydı bense evin neşesiydim. Babam “evimin neşesi” diyerek severdi beni.
Sessiz, sakin bir çocuk muydun?
Maalesef bildiğin haylazlık peşinde geçti çocukluğum. İzmir' de tüm mahalle arkadaşlarımla sabahtan çıkardım sokağa ancak akşam gün batımında eve girerdim. Saklambaç, yakan top, seksek her günü dolu dolu eğlendiğim günler oldu.
İNEK ÖĞRENCİ OLMADIM
Lise yıllarını anlatsana, haşarı, sınıfın elebaşı olan kızlardan mı yoksa inek bir öğrenci miydin?
Hiçbir zaman inek öğrenci olamadım. Bildiğin haytalık peşinde geçti gençliğim. Nerede öyle süslenip püslenmeler. Sürekli dizimde dizlikler, altımda eşofmanım voleybol, basketbol oynuyor, idmandan idmana koşuyordum. Derdim voleybol oynamak, okul gazetesi çıkarmak, her yıl düzenlenen halk oyunları gecesinde en az üç yörenin oyununu oynayıp ekip başı olmak, tiyatro kolunda sahneye çıkmaktı. Şimdi geriye dönüp baktığımda “İyi ki böyle geçirmişim yıllarımı” diyorum. Okul hayatı benim için çok eğlenceli geçti.
Hocalarınla ilgili bir anın var mı bize anlatabileceğin?
Ayten Acarer vardı; tarih öğretmenimiz. Tam yıl sonu gelmiş sınavda konuşurken yakaladı, alacağım notla ya geçeceğim ya kalacağım. Sınav çıkışı, “İki hafta sonra sözlü yapacağım tüm kitaptan sorumlusun” dedi. Yıkıldım. Bahar gelmiş, herkes bahçede eğleniyor, su savaşları başlamış, otur ders çalış. Herkes eğlenirken ben tarih kitabını hatmettim. Herkes benimle dalga geçiyor. Sözlü günü geldi çattı kendimden emin soruları bekliyorum. Ayten Hanım kahkahayı bastı, “Amaan şimdi sorsam hepsini bileceksin, geçirdim seni” dedi. Güleyim mi ağlayım mı bilemedim. Böyle o kadar çok anım var ki. Çok haylaz olsam da hep hocalarıma saygılıydım. Onlar da beni çok sevdiklerinden belki yaramazlıklarımı görmezden geldiler.
Okulun popüler, beğenilen kızlarından mıydın?
Okul yılları boyunca maalesef arkadaşlarım beni topuklu ayakkabı ve makyajla göremediler. Sosyal aktivitelerde hep var olmam renkli kişiliğimden dolayı popüler olmama sebep olmuş olabilir. Sürekli eşofmanla gezen bir kız olduğumdan fiziksel özelliklerimden dolayı beğenilen bir kız mıydım bilemiyorum.
Eh, bir lise aşkın da olmuştur muhtemelen. Anlatır mısın?
Fransız okulunda okuyordum. İngilizce ve Fransızca eğitimim dışında Almancaya merak sardım ve 15 yaşında yazın 3 ay Almanya'da okula gittim. Orda sıra arkadaşım Philipe'e âşık olmuştum. Mavi gözlü, yeşil punk saçlı bir çocuktu.
Üç ay çok az konuştuk, dönmeme bir gün kala bana âşık olduğunu itiraf etti. O zaman instagram yok facebook yok ben dönünce iletişim koptu haliyle ve tatlı bir anı olarak hayatımda yer etti.
İKİMİZ DE KOMİĞİZ
Evin en komiği kim peki?
Bilmem. İkimiz de komiğiz sanırım. Çift olarak girdiğimiz ortamı neşeli ve eğlenceli kıldığımızdan arkadaşlarımız bizi birbirimizden pek ayıramazlar.
Birbirinize sürpriz yapar mısınız?
Sürprizler güzeldir elbette yaparız. Sadece birbirimize değil, aileme, dostlarıma da sürprizler yapmaktan hoşlanırım.
Uçaktan korkarmışsın, peki o yolculuk sürecini nasıl geçiriyorsun, kendini rahatlatma yöntemlerin nedir?
Uçak korkum çocukluğumda bindiğim bir uçağın irtifa kaybetmesiyle başladı, daha doğrusu travma oldu. Bunu yenmek için çok uğraştım ama hâlâ çok korkuyorum. En uzun uçuşum 14 saatlik Çin seyahatiydi. Beni ikna etmek için günlerce uğraştılar. Uçağa bindim, uyku hapımı, sakinleştiricimi aldım pilotun kalkış anonsunu hatırlıyorum sonrası yok. Gözümü açtım Çin'deyim (kahkalar).
EYFEL KULESİ'NDE EVLENME TEKLİFİ EDERDİM
Hangi filmin bir karesinde sonsuza dek yaşamak istersin?
Casablanca filminin bir karesinde İngrid Bergman'ın sahnelerinde sonsuza kadar yaşayabilirim.
Bir romanın hangi karakteri olmak isterdin?
Küçüklüğümde okuduğum Jose Mauro de Vasconcelos'un Şeker Portakalı kitabında Zeze'nin hayatı beni çok etkilemiştir. Zeze olmak isterdim.
Evlilik teklifini sen yapsan ya da yapsaydın bu nasıl bir teklif olurdu?
Paris'te Eyfel Kulesi'nin tepesinde akordeon eşliğinde Edith Piaf' tan “La vie en rose” çalarken teklif ederdim sanırım.
ZOR BEĞENİRİM
Alışveriş tutkun var mı?
Her kadın gibi ben de alışveriş yapmaya bayılıyorum.
En çok ne satın almayı seversin?
Tabii ki ayakkabı.
Arkadaşlarına nasıl hediyeler almayı seversin?
Başak burcunun detaycı kişiliğinden muhakkak hobilerini, hoşlandıkları ilgi alanlarını bilirim ve ona göre hediyeler seçmeye çalışırım.
Gördüğünü hemen alıp çıkar mısınyoksa bütün mağazayı aşağı indirir misin?
Gördüğümü hemen alıp çıkamam. Karar vermem biraz vakit alır. Zor beğenirim.
Kıyafetlerin için danıştığın biri var mı?
Bu konuda iki buçuk yıldır Elif Akça’yla çalışıyorum. Bütün alışverişimi birlikte yapıyoruz. Gala, davet; nerede ne giyeceğime o karar veriyor.
YORUMLAR